Gazze Şeridi’ndeki insnai durum
Gazze Şeridi’ndeki insnai kriz 7 ekim’de başlamadı 1967’de İsrail işgali’nde başladı. Kriz, parlamento seçimlerinin ardından işgalin üzerindeki boğucu kuşatmayı sıkılaştırdığı 2006'dan bu yana daha da kötüleşti. Sınır kapıları kapatıldı, vatandaşların ve malların hareketini kısıtlayarak Gazze’yi dünyanın en büyük hapishanesi haline getirdi. Kuşatma tüm hayati sektörleri (sosyal, ekonomik ve çevresel) zarara soktu. Gazze Şeridi'ndeki insani durum eşi benzeri görülmemiş boyutlara ulaşmış olsa da, Gazze Şeridi'ndeki halka yönelik toplu cezalandırma politikası 17 yılı aşkın süredir devam ediyor, Gazze Şeridi’nde yaşayan 2,4 milyondan fazla insanın büyük maddi ve manevi zarara uğramasına neden oldu.
Bu süre zarfında 2008, 2012, 2014, 2021, 2022 ve 2023 yıllarında gazze 6 yıkıcı saldırıya şahit oldu. 5000 şehit. 55 bini aşkın yaralı ve tamamen veya kısmen olmak üzere Gazze Şeridi’ndeki evlerin %77’sinin tahrip olmasına neden oldu. Kuşatmanın devam etmesiyle Dünya Bankasına göre, Gazze Şeridi son 20 yılda dünyanın en kötü ekonomisine sahiptir. Gazze Şeridi %45 ile dünyanın en yüksek işsizlik oranına sahip. Su kirlilik oranı %97, yardımlarla geçinen ailelerin oranı %86, günlük elektrik kesintisi 11 saat, dünyanın en büyük 3. Nüfus yoğunluğuna sahip.
Gazze Şeridi 7 Ekim 2023'ten bu yana olayların artmasıyla birlikte İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını sürdürdü ve vatandaşlar arasında on binlerce şehit ve yaralanmaya neden oldu. Evlerin tahrip olmasına neden oldu. Son saldırıda birim konutların %70’ten fazlası sakinlerinin üzerine tahrip edildi. Gazze Şeridi vilayetlerdeki altyapı, özel ve genel kurumlar tahrip edildi ve 2 milyondan fazla insanın evsiz kalmasına neden oldu. Şu ana kadar 8.000 kişi yıkım altında kurtarılmayı bekliyor.
İsrail saldırıları uluslararası kurumları, basın ve eğitimi, sivil savunmayı ve tüm uluslararası rezervleri doğrudan hedef aldı; ilaç depoları yok edildi yanı sıra hastaneleri hedef aldı. Hastaneleri basıp doktorları ve hastaları tutukladı ve yaralıları kurtarmak için tüm müdahaleleri engelledi, tüm sağlık sistemini kasten yok etti. Bombalamalar Gazze’deki altyapı, yollar, elektrik ve su tesisatları tamamen tahrip etti. Sınır kapıları, ticari dükkanları ve özel sektöre ait ofisleri, tarım arazilerini, bankaları ve üniversiteleri tamamen kapatıldı.
5 aydır süren saldırıda işgalciler, toplu soykırım ve katliamlarını Gazze tüm vilayetlerinde devam ettirdi. Öyle ki; Gazze ve Kuzey vilayetlerini 4 ay kuşattı, 700.000 vatandaşın kıtlık ile mücadele etmesine neden oldu ve bu bölgelere yardımların girişini engelledi. Ayrıca güney bölgesinde de soykırım ve katliam devam ediyor.
BM İşgal Altındaki Filistin Toprakları İnsani Yardım Koordinatörü Jamie McGoldrick şunları söyledi: "Gazze'deki insani kriz daha önce hiç görmediğimiz bir boyuta ulaştı ve çok büyük bir ölçekte ve muazzam bir hızla gelişiyor." kriz yaratan insani krizin ciddiyetini daha da artıran şey, Gazze Şeridi sakinlerinin acı bir insani gerçeklikle karşı karşıya olduğu ve Gazze ile kuzey valiliklerini tehdit eden bir kıtlığın yaşandığı bir dönemde UNRWA'ya verilen destek askıya alındı. Dünya Gıda Programı sözcüsü Reem Nada da şunları ifade etti: “Gazze Şeridi nüfusunun %93'ü kıtlık veya Gıda güvenliği noksanlıktan muzdariptir.” İşgalciler aynı zamanda Gazze Şeridi'ndeki sivillere karşı kasıtlı olarak açlığı bir savaş yöntemi olarak kullanmaya çalışıyor; bunu sadece yardım girişini engellemekle değil, aynı zamanda sınırlı yardım almaya çalışırken sivilleri öldürmeye, yaralamaya ve İşgalin Gazze Şeridi'ndeki vatandaşlara karşı işlediği soykırım suçu devam etmekle yapmaya çalışıyor.
Daha fazla